26 Ekim 2015 Pazartesi

LITENS vs DAYCO


Litens Automotive, Kanada başta olmak üzere, uluslararası üretim gerçekleştiren, 1979 yılında Woodbridge, Kanada’da kurulan, güç iletim sistemleri ve komponentleri üreticisi, mühendislik ve tasarım firmasıdır.


Dayco; inşaat ve tarım sanayinde kullanılanlar da dahil, otomobil ve kamyonlar başta olmak üzere, çeşitli motor ürünleri ve tahrik sistemleri üzerine çalışan; araştırma, tasarım, üretim ve dağıtım gerçekleştiren bir firmadır.

Litens, 2013 yılında, Dayco Europe’a dava açtığını açıklar.

Litens’e göre; 2002 ve 2009 yılları arasında, 1.4, 1.9 ve 2.0 turbo disel Volkswagen ve Audi motorlarında kullanılmış olan, Dayco’nun üretmiş olduğu, otomatik kayış gergi (belt tensioner)mekanizmalarında patent ihlali gerçekleşmiştir.

Söz konusu sistem, Litens adına kayıtlı olan; EP1412659 (A1), US7285065 (B2) ve US7611431 (B2)numaralı patentler ile korunmaktadır.

Bu patentler Espacenet’te Litens adına kayıtlı olan yaklaşık 750 patentten sadece üçüdür.



Yaklaşık iki yıl sonra Litens ve Dayco anlaştıklarını açıklarlar.

Litens ve Dayco arasındaki yapılan anlaşmaya göre, Dayco ilgili ürünlerin üretimini durdurmuştur. Litens de bundan sonra ihlal iddiasında bulunmayacaktır.

Her sektörde patent başvuru sayılarının arttığını görmekteyiz. Patent başvuru sayılarının ve tescillerin artışı, patent ihlal vakalarını da beraberinde getirmektedir. Bu vakaların sonucundaki cezai yaptırımlar ise milyar dolarları rahatlıkla geçebilmektedir. Bu sebeple, yurtdışındaki bir çok patent ihlal davasında, tarafların anlaşma yaparak dava sürecini sonlandırması normal bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır.


551 Sayılı KHK 136. Madde, Patentten doğan hakka tecavüz sayılan fiiller şu şekilde sıralanmıştır;

1.       Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek;
2.       Kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla üretilen ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya ticareti amaçla elde bulundurmak veya uygulamaya koymak suretiyle kullanmak,
3.       Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu olan usulü kullanmak veya buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya uygulamaya koymak suretiyle kullanmak,
4.       Patent sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek,
5.       Birinci ve dördüncü fıkradaki fiillere iştirak veya yardım veya bunları teşvik etmek veya hangi şekil ve şartlarda olursa olsun bu fiillerin yapılmasını kolaylaştırmak,
6.       Kendisinde bulunan ve haksız olarak üretilen veya ticaret alanına çıkarılan eşyanın nereden alındığını veya nasıl sağlandığını bildirmekten kaçınmak.


551 Sayılı KHK 137. Madde, Patentten doğan hakka tecavüze uğrayan patent sahibi mahkemeden şu taleplerde bulunabilir;

1.       Tecavüz fiillerinin durdurulması,
2.       Tecavüzün giderilmesi ve maddi-manevi zararın tazmini,
3.       Tecavüz fiili ile birlikte üretilen veya ithal edilen ürünlere ve nevilerine el konulması,
4.       El konulan ürünlerin mülkiyetinin hak sahibine aktarılması
5.       Tecavüzün devamını önlemek amacıyla tedbir alınması (el konulan ürünlerin imhası vs),
6.       Mahkemece verilen kararın kamuya ilan edilmesini istemek.

10 Ekim 2015 Cumartesi

PONZIANI vs FORD MOTOR COMPANY

Richard Ponziani, General Motors Co. ve Valeo SA’ da çalışmış eski bir otomotiv tasarım mühendisidir.


Ford Motor Company, Henry Ford tarafından Highland Park, Michigan, ABD'de 16 Haziran 1903 tarihinde kurulan, merkezi Dearborn, Michigan'da olan çok uluslu otomobil üreticisidir.



Ford; 2009 yılında, sinyalizasyon konusunun, sürücüler için en çok şikayet edinilen 10 adet konudan biri olduğunu açıklar.



2009 yılında ise araçlarında üç kez yanıp sönme teknolojisini kullanmaya başlar. İlk olarak F Serisi kamyonlarında, Taurus, Edge ve Fusion modellerinde bu teknolojiyi kullanıma başlar. Dönüş sinyali üç kez yanıp sönerek ve otomatik olarak kapanacak şekilde tasarlanmıştır.

Richard Ponziani ise “Electronic Turn Signal Control System” isimli patent başvurusu için tescilini 5 ağustos 2008 tarihinde almıştır.

Ponziani, Ford’un kullanmaya başladığı teknolojiyi gördükten sonra, ilk olarak Ford ile iletişime geçer. Şubat 2010 tarihinde Ford’un Michigan’daki merkezine gider. Görüşmek ve patentini lisanslamak amacındadır. Görüşmeden herhangi bir sonuç alamaz.

Söz konusu patent US2007120661 (A1) numaralı ABD patentidir.

Ford ilgili teknolojiyi geçen süreç içerisinde kullanmaya devam eder. 2014 yılında ise Ponziani Ford’un kullanıma devam etmesi üzerine Delaware Federal Bölge Mahkemesi’nde, kasıtlı patent ihlali iddiası ile 26.02.2014 tarihinde, Ford Motor Company ve TRW Automotive Holdings (tedarikçi) aleyhine dava açar.

Mahkeme belgelerine göre; 2010-2014 Ford Super Duty Truck, 2010-2014 Ford F Series Truck, 2010-2014 Ford F Series Chassis, 2012-2014 Ford Flex, 2012-2014 Lincoln MKT, 2010-2014 Ford Edge, 2010-2014 Lincoln MKX, 2011-2014 Ford Explorer, 2012-2014 Ford Taurus, 2012-2014 Lincoln MKS, 2012-2014 Ford Fusion, 2012-2014 Lincoln MKZ modelleri bu iddiadan etkilenmektedir.

Ponziani jürili bir dava ve zararının karşılanmasını talep eder. Ford'un sözcüsü Kristina Adamski, iddialara herhangi bir yanıt vermez.

Henüz yeni açılmış olan bu davanın sonucunu hep birlikte bekliyor olacağız.

Bu süreçte mahkeme incelemesinde;

- Patentlerin koruma kapsamını belirleyen ilgili istemleri değerlendirecek,
- İstemlerde yer alan unsurların söz konusu araçta/araçlarda olup olmadığını belirleyecek,
- Bu unsurların aynı işi/fonksiyonu yapıp yapmadığını inceleyecek,
- İlgili tespitlerinden sonra patent ihlalinin olup olmadığına karar verecek.
- Zarar tazmini vb. ceza boyutu ise ilgili tespitin ardından gerçekleştirilecek.

551 Sayılı KHK;

Patent İstemleri Madde 47;  Başvuru bir veya birden çok istemi içerir. İstem veya istemler buluşun korunması istenilen unsurlarını tanımlar.

Patentten Doğan Hakkın Kapsamı Madde 73; Patent hakkı sahibi, buluşun yeni, teknoloji alanı ve ürünlerin ithal veya yerli üretim olup olmadığı konusunda herhangi bir ayırım yapmaksızın patent hakkından yararlanır. Patent sahibinin, üçüncü kişiler tarafından izinsiz olarak aşağıda sayılanların yapılmasını önleme hakkı vardır;

- Patent konusu ürünün üretilmesi, satılması, kullanılması veya ithal edilmesi veya bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle olursa olsun elde bulundurulması.
- Patent konusu olan bir usulün kullanılması.
- Kullanılmasının yasak olduğu bilinen veya bilinmesi gereken usul patentinin kullanılmasının üçüncü kişiler tarafından başkalarına teklif edilmesi.
- Patent konusu usul ile doğrudan doğruya elde edilen ürünlerin satışa sunulması veya kullanılması veya ithal edilmesi veya bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle olursa olsun elde bulundurulması.

12 Ağustos 2015 Çarşamba

PAICE LLC vs TOYOTA

Paice LLC; (Power Assisted Internal Combustion Engines), Sovyetler Birliği doğumlu, elektrik mühendisi Alex Severinsky tarafından 1992’de kurulan, Florida ABD menşeli hibrid otomobil teknoloji şirketidir.

TMC veya Toyota; 28 Ağustos 1937’de Kiichiro Toyoda tarafından kurulmuş olan, dünyanın en büyük otomotiv şirketlerinden birisidir. 28,9 milyar dolarlık marka değeri ile 2015 yılında da “dünyanın en değerli otomotiv markası” seçilmiştir.

Toyota ABD'de en büyük hibrid araç satıcısıdır. ABD'de davanın sonuçlandığı 2010 haziran ayında toplamda 14,639 adet hibrid araç satmıştır. Bu rakam toplam satışlarının yaklaşık olarak %10'udur.

2004 yılında ise; yeni hibrid araçların ABD’ye ithalatında sırasında patent ihlali iddiası ile karşı karşıya kalır.


Paice LLC; 1994 yılına ait tescilli patentinin Toyota tarafından izinsiz olarak kullanıldığını tespit eder ve 2004 yılı itibari ile ilk davasını açar.


Paice’nin iddiasına göre Toyota; Prius, Lexus RX400h ve Highlanders modellerinde patent ihlali yapmıştır.


Söz konusu anlaşmazlık; Toyota’nın, ABD’ye yapılan ithalatının engellenmesi  ihtimalini dahi gündeme getirir.




Söz konusu, sistemin ana hattının açıklandığı 1994 tarihli patentPaice’e ait hibrid teknolojileri ile 11 patentinden sadece birisidir.

Toyota, kullandığı hibrid araçların kendi araştırma sonucu olduğunu belirtir. Gerçekten de Toyota, Paice’den bağımsız olarak hibrid teknolojisi ile ilgili olarak araştırmalarını kendisi gerçekleştirmiş ve kullandığı sistemi kendisi geliştirmiştir.

Federal Mahkeme değerlendirmesi sonucunda Toyota’nın kullandığı teknolojinin, Paice’e ait olan patentin eşdeğeri olduğunu tespit eder.

Patent hakkının ihlal edildiğine ve Toyota’nın 4.27 milyon USD tazminat ödenmesine karar verir.

Bunun yanı sıra; Paice’in, Toyota’nın satışlarını durdurması talebini reddederek, her araç için 25 USD lisans bedeli ödemesine karar verir.

Toyota bu karar üzerine temyize gider. Temyiz sonucunca ise 25 USD olan lisans bedeli araç başına 98 USD’ye yükseltilir.

2010 yılı itibari ile; aleyhine sonuçlanan dava sonrası Toyota, bağımsız olarak geliştirdiği hibrid teknolojisinin, Paice ait teknoloji ile eşdeğer teknoloji içerdiğini kabul eder.

2010 yılında Toyota ve Paice şartları gizli tutulan bir lisans anlaşması yaparlar.

2019 yılında son bulacak lisans anlaşması kapsamında Paice’e ait 23 patent ile ilgili olarak kullanım gerçekleştirecektir.

   551 Sayılı KHK – Madde 83;

- Patent başvurusu veya patentten doğan koruma kapsamının belirlenmesinde tecavüzün varlığının ileri sürüldüğü tarihte, istem veya istemlerde belirtilmiş unsurlara eşdeğer nitelikte olan unsurlar da dikkate alınır.

- Tecavüzün varlığının ileri sürüldüğü tarihte, eşdeğer unsur, esas itibariyle aynı işlevi görüyorsa ve bunu aynı şekilde gerçekleştiriyorsa ve istem veya istemlerde talep edilen unsur ile aynı sonucu ortaya çıkarıyorsa, genel olarak istem veya istemlerde talep edilen unsurun eşdeğeri olarak kabul edilir.

15 Nisan 2015 Çarşamba

Mara Hoffman vs Forever 21

Forever 21; 1984 yılında Los Angeles, Kaliforniya’da kurulan; aksesuar, ayakkabı ve güzellik ürünleri satışı da gerçekleştiren Amerikalı moda perakendecisidir.

Mara Hoffman; New York ve Londra'da, Sanat ve Tasarım (Central Saint Martins College Parsons) okullarından mezun olan, New York’lu moda tasarımcısıdır.

Mara Hoffman, orijinal ipek baskılar ağırlıklı olmak üzere, el boyama özel tasarım parçaların yer aldığı mayo ve bikini koleksiyonları ile dikkat çekmektedir.  

Mayıs 2012 yılında, Hoffman Forever 21’e dava açar. "Chief" isimli tasarımının Forever 21 tarafından kopyalanmış olduğunu iddia eder.


Hoffman tasarımlarının tescilli olmasa dahi, telif haklarının söz konusu olduğu ve korunduğunu iddia etmektedir. 


2 ürün için tasarım ayırt edicilik değerlendirmemizi yaparken sormamız gereken sorular şunlardır;

Genel izlenimde belirgin farklılıklar var mı?
Farklılıklar mı daha çok yoksa ortak özellikler mi?
Bilgilenmiş kullanıcı gözünün bu iki tasarım için, ürünü veya üreticiyi karıştırma ihtimali var mı?
Forever 21 tasarımını oluştururken seçenek özgürlüğünü kullanmış mı?

Mara Hoffman; Forever 21’in satışlarını durdurmasını ister ve tazminat talebinde bulunur. 


Forever 21 başlangıçta bu tasarımların özgün olmadığı ve korunmadığı iddiasında bulunsa da Mara Hoffman ile anlaşarak dava sürecini sonlandırır.

Mara Hoffman’ın sahip olduğu haklar için verdiği mücadele 2012 yılında olduğu gibi 2013 yılında da devam etmiştir. 

Mara Hoffman vs Charlotte Russe

Charlotte Russe San Francisco, Kalifornia merkezli, daha çok gençlere ve 20’li yaşlardaki bayanlara hitap eden, ülke çapında 500’den fazla mağazaya sahip ABD'li bir giyim perakendecisidir.

2013 yılında Mara Hoffman, Forever 21’de olduğu gibi, benzer şekilde kullanımlarından ötürü Charlotte Russe için de dava açar.
  

Charlotte Russe, Forever 21 gibi anlaşma yolunda mı gidecek yoksa tasarımlarının farklı olduğunu ve ihlale yol açmadığını mı iddia edecek, bunu ilerleyen süreçte göreceğiz.

2 örnek olayda da tasarımlarda farklılıkların bulunduğunu görebiliyoruz. Fakat ürünlerin, tüketiciler nezdinde, ürünlerden daha çok üreticilerinin karıştırılmasına sebep vereceği de aşikardır.

·         Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre bir çalışmanın eser olarak korunabilmesi için sahibinin hususiyetini taşıması ve yasada belirtilen eser türlerinden birine girmesi gerekir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda estetik nitelik taşıyan desenler, gravürler, tezhipler, heykeller, kabartmalar, oymalar, mimarlık eserleri, küçük sanat eserleri, minyatürler, tekstil tasarımları, moda tasarımları, grafik eserlerin telif korumasından yararlanacağı hükme bağlanmıştır.

·         Bu sayımdan da anlaşılacağı üzere bazı tasarımlar aynı zamanda telif yasası kapsamında da korunabilecektir. Ancak bunun için söz konusu çalışma bir güzel sanat eseri olmalı, yani estetik değeri bulunmalıdır. Aynı maddenin son fıkrasında; “krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model ve resim (endüstriyel tasarım) olarak kullanılması, düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını etkilemez” şeklinde bir düzenlemeye daha yer verilmiştir. Bu hüküm de bazı tasarımların ayrıca telif yasası kapsamında da korunabileceğini açıkça hükme bağlamıştır.

5 Nisan 2015 Pazar

James Soares vs Urban Outfitters

Urban Outfitters, Inc. 1972 yılında kurulan, 400’ün üzerinde perakende satış mağazası olan; Urban Outfitters, Anthropologie, Free People, Terrain, and BHLDN markaların sahibi Amerikan şirketidir.

James Soares; özellikle de Spires adını verdiği tasarımları ile bilinen grafik tasarımcısıdır.

James Soares sahip olduğu siteleri aracılığı ile tasarımlarının satışını yapmakta, bunun yanı sıra tasarımlarının kullanıldığı gömlek, yastık ve cep telefonu vb çeşitli ürünlerin satışını da yapmaktadır.


Siteleri ziyaret eden kullanıcılarından birisi çalışmalardan birisinin Urban Outfitters’in kullanıldığını farkeder ve bunu James Soares ile paylaşır.  

Tryypyzoyd isimli çalışmanın çok benzer bir şekilde Urban Outfitters tarafından kullanıldığı faretmiştir. Tryypyzoyd 2012 yılında James Soares tarafından oluşturulmuş bir çalışmadır.




James Soares de bu durumu siteleri aracılığı ile paylaşır ve sosyal medyada kullanıcıları tarafından büyük destek görür.

Kullanıcılar Urban Outfitters’a sosyal medyada yazmaya başlayınca, Urban Outfitters Twitter aracılı ile özür dilemek zorunda kalır. Bunun yanı sıra sitesinde de ürünün tükendiğini duyuyur.


2014 Mayıs ayında gerçekleşen bu olaylardan sonra James Soares dava açıp açmama konusunda henüz kararını vermemiştir.

Dava açtığı taktirde iddaasını ispatlamak zorundadır ki bu zor olmayacak gibi görünmektedir. James Soares hukuk ya da ceza davası açabilir ve Urban Outfitters’ın bu kullanımından dolayı tazminat isteyebilir.

Telif haklarının ihlali halinde hak sahibi hukuk ya da ceza davası açılabilir. Hukuk davalarında tazminat olarak da manevi ve maddi tazminat talepleri söz konusu olabilir. Eser sahibinin adını belirtmeme, eseri değiştirme gibi hukuka aykırılıklarda manevi tazminat olarak tarafların mali gücü oranında ve olayın ağırlığı ile orantılı bir para istenebilir. Yayma, çoğaltma, temsil, umuma iletim gibi mali haklara ilişkin olarak da uğranılan zarar ve kar kaybına oranlı bir bedel talep edilebilir. 

29 Mart 2015 Pazar

Urban Outfitters vs Harley-Davidson


Urban Outfitters, Inc. 1972 yılında kurulan, 400’ün üzerinde perakende satış mağazası olan; Urban Outfitters, Anthropologie, Free People, Terrain, and BHLDN markaların sahibi Amerikan şirketidir. 


Harley-Davidson Motor Company, 1903’te kurulan, fanatiklik derecede marka sadakati olan kullanıcılara sahip Amerikan motor şirketidir. Marka adı, şirketin kurucusu olan William Harley ve Arthur Davidson'ın soyadlarından gelir.

Merkezi Milwaukee, Wisconsin'de bulunmaktadır. Amerika'nın ve dünyanın en büyük motor üreticisidir. 

Urban Outfitters “Urban Renewal” etiketi altında “Harley Davidson” ibareli ürünler satışa sunar.    
  

12 Mart tarihinde Harley Davidson, Urban Outfitters’e bu kullanımları sonucu ihtar gönderir, cevap alamayınca da bir hafta sonra dava açar.

Harley Davidson Urban Outfitters’in kullanımının izinsiz olduğunu ve haksız rekabete yol açtığını, Harley Davidson marka değerinin yaklaşık 4 milyar dolar olduğunu ve Urban Outfitters'ın bu kullanımının marka değerine zarar verdiğini, Harley Davidson’ın ününden faydalanmaya çalıştığını iddia eder.

Urban Outfitters davaya kadar “Urban Renewal” ürünlerini $50 ile $100 arasında satışa sunarken, dava sonrasında ise sitesinde ürünler artık sadece listelenebilmektedir  ve “tükendi” olarak işaretli olarak çıkmaktadır.

Harley Davidson logosu ve Harley Davidson ibareleri Türkiye’de dahil olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde tescillidir. Lisanslı olarak kullanımına izin vermesinin yanı sıra kendisi de halihazırda Harley Davidson markalı ürünlerin satışını yapmaktadır. 


Dava açıldığından itibaren henüz 2 ay bile geçmemişken, Urban Outfitters ve Harley Davidson aralarında anlaşmaya varırlar. Anlaşmanın içeriği gizli tutulur.

Baktığımızda; halihazırda Harley Davidson’ın bir çok tescilinin bulunması, Urban Outfitters’ın izinsiz ve bariz bir şekilde markayı kullanması sonucunda, Urban Outfitters’ın anlaşmaktan başka seçeneği de bulunmamaktadır.

Tescilli  markaların kullanımları ancak izin alınması ile, yani lisans ile mümkündir. Diğer kullanımlar ihlal sebebidir. Kanuna göre;
·         Markanın hukuki işlemlere konu olması - Madde 15 - Tescilli bir marka, başkasına devir edilebilir, miras yolu ile intikal edebilir, kullanma hakkı lisans konusu olabilir, rehin edilebilir. Rehin hakkı bakımından Medeni Kanunun rehin hakkına ilişkin hükümleri uygulanır.
·         Lisans - Madde 20 - Tescilli bir markanın kullanım hakkı, tescil edildiği mal veya hizmetlerin bir kısmı veya tamamı için lisans sözleşmesine konu olabilir.
·         Lisans şartları - Madde 21 - Lisans, inhisari lisans veya inhisari olmayan lisans şeklinde verilebilir.

22 Mart 2015 Pazar

Aeropostale vs H&M

Aéropostale, Inc., Amerika menşeli giyim ve aksesuar firması. İlk mağazasını 1987 yılında açan Aéropostale'nin, ABD başta olmak üzere 1000' yakın mağazası bulunmaktadır.

H&M, Hennes & Mauritz AB, İsveçli uluslararası perakende giyim firması. Hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren şirket erkek, kadın, gençler ve çocuklar için giyim eşyası üretmektedir.

2014 Mart ayında Aéropostale, kullandığı ve tescilini almış olduğu “Live Love Dream” ibareli markası için H&M’e ihtar gönderir.

Aeropostale tescilli olan markasının benzer ürünlerde kullanıldığını ve bunun müşteri nezdinde karışıklığa sebep olacağını iddia eder.


Göndermiş olduğu ihtara cevap alamayınca Aeropostale  H&M’e 2014 nisan ayının sonunda dava açar.




Henüz çok taze olan bu dava sürecinde Aeropostale iddiası ispatlayacaktır. Yani kendi kullanımlarının marka olarak bilinir olduğunu ve H&M’nin kullanımının tüketiciler arasında karışıklığa sebep olacağını kanıtlamak zorundadır.


H&M’in kullandığı ibareler; live, love, dream, tek başlarına kullanılabilecek ibarelerken veya farklı şekilde/şekillerde, farklı unsurlar ile birlikte kullanılabilecekken, 3 ibarenin de birlikte ve benzer ürünlerde, benzer şekilde kullanılması problem oluşturmuştur. Her bir ibare kendi başına anlamlı ve kullanılabilir olmasına rağmen, üç ibarenin aynı veya çok benzer şekilde bir araya getirelerek, aynı marka sınıflarında kullanılması sonucunda, H&M önce ihtar sonrasında ise dava ile karşı karşıya kalmıştır.

KHK Madde 8’de yer alan ifadeyi kısaca yorumlamak gerekirse: Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus halkın iki işaret arasında herhangi bir sebeple bağlantı kurmasıdır. Burada işitsel ve görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından “umumi intiba” olmasa bile, halk tarafından iki marka arasında bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir.