29 Ekim 2014 Çarşamba

Rogers vs Koons

Art Rogers; profesyonel fotoğrafçı, 1985 yılında aşağıda görmüş olduğunuz siyah beyaz fotoğrafı çeker.


Puppies ismini verdiği bu fotoğrafı tebrik kartları, kartpostallar başta olmak üzere çeşitli malzemeler üzerinde kullanır.

Jeffrey "Jeff" Koons, Amerikalı heykeltıraş ve ressam. Paslanmaz çelikten ayna yüzeyli balon, hayvanlar gibi sıradan nesnelerin reprodüksiyonlarını üretmekle tanınır.

1988 yılında bir kartpostal üzerinde görmüş olduğu yukarıdaki resmi kullanarak String of Puppies isimli heykeli yapar. Yapmış olduğu heykellerden üçünü 367.000 $’a satar.

1989 yılında ise Rogers, Los Angeles Times’ın ön sayfasında Koons’un heykelini görür.


Rogers heykeller için Koons’a ve serginin yapıldığı Sonnabend Gallery’e dava açar.

Jeff Koons kullanımının dürüst olduğunu ve yapılan çalışmanın fotoğrafın bir parodisi iddia eder. Parodi; yani çalışmanın gülünç bir taklidinin yapılması, ABD Telif Hakkı Kanunu’a göre tanımlanmış ve yasal olan bir kavramdır.

Ancak mahkeme, Koons’un iddiasını ret ederek Rogers lehine karar verir

New York Bölge Mahkemesi, yapılan çalışmanın önemli derecede benzerlik içerdiğini, farklılıkların sadece köpeklerin burunları ve fotoğraftaki kişilerin baş kısımlarına eklenen birkaç çiçek olduğunu belirtir. Yapılan çalışmanın esinlenme olmadığı, çalışmanın Rogers’ın eserinin bir kopyası olduğu kararını verir. 

Jeff Koons dava sonunda Rogers ile parasal bir anlaşma yapmak zorunda kalmasının yanısıra; mahkemenin verdiği karara göre, ihlale sebiyet veren ürünler/araçlar ile elindeki dördüncü heykelin Amerika’dan Almanya’ya götürülmesi için gerekli masrafları da karşılamak zorunda kalır.

Üzerinden yaklaşık olarak 25 yıl geçmiş olan bu dava; telif hakları kanunun oluşturulması ve özellikle de eser sahiplerinin korunması adına emsal oluşturmuş bir vakadır.

Türk Hukuku’nda sanat eserlerinin ve fotoğrafın telif haklarına ilişkin mevzuat 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’dur. Fotoğraf, bu kanuna göre “güzel sanat eseri” olarak kabul edilmiştir. Güzel sanat eserlerinin bir şekilden diğer şekillere sokulması halinde bu eser, “işlenme ve derleme eser” olarak kabul edilmiştir. Bu çerçevede çektiğimiz fotoğrafların belirli ölçütlere uyması koşuluyla güzel sanat eseri sayılması yasa gereğidir.

22 Ekim 2014 Çarşamba

Alexander McQueen vs Steve Madden

Lee Alexander McQueen İngiliz moda tasarımcısı ve desinatör. 1996'dan 2001'e kadar Givenchy'de baş tasarımcı olarak çalışması ve kendi Alexander McQueen etiketini oluşturması ile tanınır.

Steve Madden, Steven Madden Ltd.’nin kurucusu ve CEO’su. ABD'de yaklaşık 100 mağaza olmak üzere toplamda 185 mağazası bulunan ayakkabı firmasıdır.

Ocak 2009'da Alexander McQueen motosiklet ceketinden esinlenerek oluşturduğu Faithful Bootie isimli tasarımını satışa sunar.

Eylül 2009'da Steve Madden’nin Seryna Bootie isimli modeli için Steve Madden’e ihtar gönderir. Steve Madden üretim ve satışı durdurmayı ret eder.


İşin ilginç kısmı ise Google’da Seryna Bootie için arama yapıldığında bazı bloglarda bu model ile ilgili olarak, "Steve Madden tarafından üretilen Seryna Bootie, Alexander McQueen'in motosiklet ceketi bootie’nin ekonomik bir versiyonudur." yazmasıdır. Aslına bakılırsa öyledir de; Alexander McQueen’in ayakkabısı 1159 $ iken Steve Madden’in ayakkabısı 129.99 $’dır.

Ekim 2009’da ise Alexander McQueen vakit kaybetmeden dava açar. Dava görülmez çünkü taraflar uzlaşma yoluna giderler.

Ortada ayırt edilemeyecek kadar benzer bir ürünün bulunması ve bu benzerinin de aleni olarak üretilmesi ve satılması sonucunda, davadan ne gibi bir sonuç çıkabileceğini kestirmek zor değil.

Bu arada yukarıdaki görselleri incelediğimizde her ne kadar birebirmiş gibi gelse de aralarında bir fark bulunmaktadır.

Ürünler arasındaki tek fark fermuar kulplarının farklı olmasıdır.


Tasarımların, öncekilerden tamamen farklı olmasını beklemek gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Tasarımcı daha önceki tasarımlardan esinlenerek ve hatta onlardan faydalanarak yeni bir tasarım meydana getirebilir. Çünkü fikri mülkiyet hukukunda taklit yasak olmakla birlikte esinlemek daima serbesttir. Günümüzde birçok tasarım, öncekilerden yararlanılarak meydana getirilmiştir. Başka bir tasarımdan yola çıkarak ortaya konan bir tasarımın yenilik özelliğini taşıdığını söyleyebilmek için, söz konusu tasarımın esasını (temelini), tasarımcısının oluşturması gerekir. İşte kanun koyucu bu düşünceden hareketle önceki tasarımlardan tamamen farklı olan tasarımları koruduğu gibi, küçük ayrılıklardan daha fazla bir farklılık gösteren tasarımları da koruma kapsamına almıştır. (Tasarım Kavramı ve Hukuksal Koruma - Cahit Suluk)

18 Ekim 2014 Cumartesi

Ugg Australia vs Intermedium Shoes B.V.

UGG Australia ABD'li Deckers Outdoor Corporation’ın sahip olduğu bir ayakkabı, giyim ve aksesuar firmasıdır/markasıdır.

UGG ürünlerinden en bilinen olanı tasarım tescili de bulunan klasik tarz koyun derisi botlardır ancak ürün yelpazesi ayakkabılar, sandaletler, spor ayakkabıları, terlikler, eldiven, şapka, ceket ve diğer ürünleri de kapsayacak şekilde genişlemiştir.

UGG ayakkabılarının uluslar arası dağıtımı Nordstrom gibi bağımsız perakende satış mağazaları, şirketin New York, San Francisco, Montreal, Londra, Tokyo, Moskova gibi, birçok ülkede bulunan UGG perakende satış mağazaları ve online olarak markanın resmî sitesinden yapmaktadır.  

Intermedium ise Avrupa’nın yanı sıra, Çin, Vietnam, Hindistan, Pakistan, Kore, Tayland ve bir çok Asya ülkesinde bulunan uluslararası markalar ve perakendeciler için yılda 20 milyon çiften fazla ayakkabı üreten Hollandalı ayakkabı firmasıdır. Kadın, erkek, çocuk ayakkabılarının yanı sıra terlik, çizme, bot üretimi de gerçekleştirmektedir.

UGG Australia aşağıda bir örneğini görmüş olduğunuz benzer ürünler sebebi ile Intermedium Shoes’a karşı dava açar.


Genel izlenimde belirgin farklılık ilkesi: Yandaki görselleri incelediğimizde, genel izlenimde belirgin farklılıklar olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Farklılıklardan çok ortak özelliklere ağırlık verilmesi ilkesi: Ortak özellikleri farklılıklardan çok daha fazladır.

Bilgilenmiş kullanıcı gözü ilkesi: Bilgi sahibi olan; bilgilenmiş bir tüketici gözünün, bu iki tasarım için, ürünü/üreticiyi karıştırma ihtimali vardır.

Seçenek özgürlüğü ilkesi: Intermedium’un farklı bir tasarım oluşturma seçeneği ve özgürlüğü bulunmaktadır. Mevcut benzerlik herhangi bir teknik zorunluluktan kaynaklanmamaktadır.

Intermedium ilgili tasarımın geçersiz olduğunu savunsa da başarısız olur.

Lahey Bölge Mahkemesi dava sonucunda UGG’yi haklı bulur.

Mahkeme ürünlerin üretimini, satışını, her türlü pazarlama faaliyetini durdurma kararı alır.

Para cezası olarak da; maksimum 250.000 EURO olmak üzere, her bir tasarım ihlali için 5.000 EURO ödenmesine karar verir. Ayrıca ihlale sevep olan tasarımlar ile ilgili olarak, satış, üretici, üretim vb. bilgilerin olduğu detaylı bir raporun UGG’ye verilmesini ister.

Intermedium firmasının bu karara itiraz edip etmeyeceğini henüz belli değil. Fakat ortada tescilli bir tasarım varken ve yukarıda saydığımız tasarım ayırt edicilik kriterlerini de göz önüne aldığımızda, Intermedium’un itirazının bir sonuç vereceğini söylemek zor.

9 Ekim 2014 Perşembe

Anna Sui vs Forever 21

Anna Sui (Amerika Moda Tasarımcıları Konseyi tarafından Yaşam Boyu Başarı Ödülü kazanan Amerikalı moda tasarımcısı) 2007 yılında New York ABD Bölge Mahkemesi’nde Forever 21’e karşı dava açar.

Bu dava son beş yıl içindeki Forever 21’e açılmış olan 150 davadan sadece birisi olmuştur.

Anna Sui'nin New York moda haftasında sergilediği, henüz daha satışa dahi sunmadığı bahsi geçen tasarımını ve Forever 21'in tasarımını aşağıda görebilirsiniz.


Tasarım ayırt edicilik kriterlerine göre bir değerlendirme yapacak olursak;

·         Genel izlenimde belirgin farklılık ilkesi: Yukarıdaki görselleri incelediğimizde, genel izlenimde belirgin farklılıklar olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
·         Farklılıklardan çok ortak özelliklere ağırlık verilmesi ilkesi: Ortak özellikleri farklılıklardan çok daha fazladır.
·         Bilgilenmiş kullanıcı gözü ilkesi: Bilgi sahibi olan; bilgilenmiş bir tüketici gözünün, bu iki tasarım için, ürünü/üreticiyi karıştırma ihtimali vardır.
·         Seçenek özgürlüğü ilkesi: Forever 21’in farklı bir tasarım oluşturma seçeneği ve özgürlüğü bulunmaktadır. Mevcut benzerlik herhangi bir teknik zorunluluktan kaynaklanmamaktadır.
·         Alenileşme ilkesi: Anna Sui’nin gerçekleştirmiş olduğu defile ile ürün tanıtımı/lansmanı/katalog vb. eylemler ile bu desen tasarımını alenileştirdiğini (bilinir hale getirdiğini) söyleyebiliriz.

Anna Sui ve Forever 21 mahkeme sonuçlanmadan uzlaşmaya varırlar.  

Mahkeme devam etseydi ve sonuçlansaydı ne karar çıkacağını tahmin etmek zor değil tabi ki.  

Yukarıda yapmış olduğumuz tasarım ayırt edicilik kriter değerlendirmelerini, aşağıda yer alan diğer Forever 21 ihlalleri için sizler de yapabilirsiniz.